Çörekotu:
      Haziran-temmuz ayları arasında yeşille karışık
      açık mâvi renkli çiçekler açan, 20-40 cm boyunda bir senelik, otsu bir bitkidir. Yol
      kenarları ve bilhassa ekin tarlaları içinde bulunur. Gövde dik ve kısa tüylüdür.
      Yaprakların alttakileri saplı, üsttekileri sapsızdır. Çiçekler uzun saplı ve tek
      tektir. Taç yaprakları iki loplu ve bal özü bezleri taşıyan 8 tâne küçük parça
      hâlindedir. Meyveleri çok tohumlu olup, tohumlar siyah renkli ve oval şekillidir.
      Güney Avrupa, Balkan memleketleri, Kuzey Afrika, Türkiye ve Hindistan’da
      yetiştirilmektedir. Bitkinin kullanılan kısımları tohumlarıdır. Tohumları tamâmen
      olgunlaştıktan sonra toplanır ve güneşte kurutulur. Çörekotu tohumlarında uçucu
      ve sabit yağ, tanen, şekerler, glikozit bünyeli bir saponin ve alkaloitler
      bulunmuştur. Tohumları gaz söktürücü, uyarıcı ve idrar söktürücü olarak
      kullanılmaktadır. Güzel kokusu sebebiyle müshil ilâçlarının içine ilâve edilen
      iyi bir lezzet ve koku değiştiricidir. Çörekotunun Anadolu’da bulunan ve aynı
      şekilde kullanılan diğer türleri şunlardır:
      Şam çörekotu (Nigella
      damascena): Yaprakları parçalıdır. Çiçekleri tek ve üst yapraklar
      tarafından örtülmüş durumdadır. Parlak mâvi çiçeklidir.
      Kır çörek otu (Nigella arvensis):
      10-30 cm yüksekliğinde mâvi çiçeklidir. Yaprakları sivri parçalıdır. Tohumları
      kurt düşürücü olarak da kullanılır.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Defne:
      6-18 m yüksekliğinde, yuvarlak tepeli ve sık
      dallı bir ağaç veya ağaçtır. Almaşık sapın iki yanında karşılıklı değil de
      aralıklı olarak bir sağda, bir solda bitmiş yapraklar şeklinde dizilmiş, 7.5-10 cm
      uzunluğundaki yapraklar oval biçimli, donuk renkli derimsi ve sert kenarları da
      genellikle dalgalıdır. Bitkinin sarımsı veya yeşilimsi beyaz renkte küçük
      çiçekleri, olgunlaştığında rengi koyu mora dönen tek tohumlu, etli meyveleri
      vardır. Bitkinin kullanılan kısmı yaprak ve meyveleridir. Yaprakları uçucu yağ
      yönünden zengindir. Baharat olarak kullanılır. Defne meyvelerinde de uçucu yağ ve
      diğer yağlar, acı maddeler bulunur. Meyveleri midevî ve sinir ağrılarına karşı
      kullanılır. Meyve yapraklarından elde edilen yağ cildi tahriş edici merhemlerin
      içine konur. Aynı maksat için veteriner hekimlikte de, bundan başka sabun ve
      şampuanlara koku vermek için de kullanılır.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Hardal:
      0,2-1,5 m boylarında beyaz veya sarı çiçekli,
      yıllık otsu bitkilerdir. 10 kadar türü vardır. Türlerinin çoğu Akdeniz çevresi
      memleketlerinde yetişir. Hardalın beyaz hardal otu, siyah hardal otu, yabanî hardal
      olmak üzere değişik türleri vardır.
      Siyah hardal otu (Sinapis
      nigra): 1-1,5 m boyunda, bir yıllık sarı çiçekli otsu bir bitkidir.
      Yaprakları saplıdır. Meyveleri 1-3 cm uzunlukta 2-3 mm genişlikte, sap üzerine
      yatık, tüysüz, hemen hemen dört köşeli, kısa sivri uçludur. Yassı ve köşeli
      olan meyvelerinde tohumların bulunduğu yerler şişkindir. Tohumlar kırmızımsı siyah
      renktedir. Bitkinin Orta Avrupa, Anadolu ve İran’da kültürü yapılır. 
      Kullanılan kısımları tohumları ve tohumlarından
      elde edilen yağıdır. Bitkinin yaprakları dökülmeye başladığında meyve
      salkımları toplanır. Bunlar 15 gün kadar gölgede kurutulduktan sonra tohumları
      alınır. Hardal tohumlarında müsilaj, yağ, sinapin, sinigrin isimli glikozit ve
      mirozinaz fermenti vardır. Çok eskiden beri tıpta kullanılmaktadır. Dâhilen hardal
      tohumu unu az dozlarda midevî, yatıştırıcı ve tarçınla karıştırılırsa iyi bir
      iştah açıcıdır. Hâricen yakı, lapa veya banyo hâlinde romatizma ve bronşitte
      mevzii tahriş yapmak için kullanılır. Hardal yağı cildi tahriş eder, onun için
      sürüldüğü yer kızarır. Hafif antiseptiktir. Dumanı öksürük ve gözyaşı
      getirir. En fazla baharat olarak kullanılır. Deriyi tahriş edip, kızarttığından iç
      organlardaki kanı dışarıya toplar. Zehirlenmelerde kusturucu etkisinden
      faydalanılır. Hardal yakıları bir saatten fazla tutulmamalıdır. Aksi halde
      yılancığa benzer büyük şişler meydana gelir. Yakılar ılık suda ısıtılır.
      Sıcak su fermentleri tahrip eder. Hardal yakısı, hardal tozunun kâğıt üzerine
      yapıştırılması suretiyle elde olunur. Kullanılacağı zaman ılık suda
      ıslatılarak hardallı tarafı deriye gelecek şekilde kullanılır.
      Beyaz hardal otu (Sinapis alba):
      Beyaz çiçekli hardal otudur. Vatanı Akdeniz çevresi memleketleridir. Orta Avrupa ve
      Kuzey Amerika’da da kültürü yapılır. Önemli bir yağ bitkisidir.
      Beyaz hardal otunun sarı-kırmızı veya beyaz
      renkteki olgun tohumlarından hardal yağı elde edilir. Kullanılışı siyah hardal otu
      ile aynıdır.
      Yabani hardal (Sinapis arvensis):
      20-60 cm yüksekliğinde, memleketimizde tarla ve nadaslarda, yol kenarlarında yetişen
      bir tarla otudur.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Hindistancevizi: Srilanka, Malezya ve Afrika ülkelerinde yetiştirilir. Baharat
      olarak kullanılan, bilinen Hindistancevizi meyvesinden farklıdır. Küçük hindistancevizi olarak anılır fakat tamâmen farklı olan bir
      bitkidir. Tropik bölgelerde (Moluk Adaları) yetişir. Yaz ve kış yeşil olur. 10 m
      yüksekliğindedir. Avrupalılar buna muskatcevizi de derler. Çünkü Avrupa’ya eskiden
      Arabistan limanlarından Muskat’tan gönderilirdi. Tohumları tıpta kullanılır.
      Meyveleri kapsül biçimdedir. Her kapsül irice bir tohum ihtivâ eder. Tohumun içinde
      “arillus” denilen ağsı bir örtü vardır. Tohumları ve etli olan aril denilen
      kısmı kullanılır. Tohumları miristisin, uçucu yağ, nişasta ihtivâ eder. Aromatik
      kokusundan dolayı bâzı ilaçların bileşimine girer. Sindirim kolaylaştırıcı ve
      gaz söktürücü etkisi vardır. Bu sebeple bilhassa küçük çocuklara verilir. Etli
      kısmı da aromatik kokuludur. Yüksek dozları zehirlidir. Türkiye'de
      yılda 1500 ton civarında tüketilir. Tatlı ve pastacılarda yoğun olarak kullanılır.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Karabiber:
      Hindistan, Brezilya, Singapur, Malezya, endonozya ve
      Vietnamda yetiştiriliyor. Adana ciarında deneme üretimleri yapıldı, fakat başarılı
      sonuç alınamadı. Ülkemizin iklimi Karabiber yetiştirilmesini müsait değil.
      Karabiberin, Salvak, Malabar ve Beyaz Karabiber olmak üzere üç çeşidi var. Bunlardan
      Salavak, biraz çekildiği zaman esmer, Malabar açık giri ve Beyaz Karabiber ise süt
      beyazı renginde oluyor. Karabiber, başta kebap ve köfteler olmak üzere, birçok
      yemekte kullanılıyor. Karabiberin ülkemizdeki yıllık tüketimi 3 bin ton civarında.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Karanfil:
      10-20 m yüksekliğinde, yaprak dökmeyen
      ağaçlardan elde edilir. Vatanı, tropik Asya (Moluk Adaları, Zengîbar) dır. Karanfil
      bildiğimiz süs karanfil çiçeğinden farklıdır. Yaz kış yeşil kalan yaprakları,
      meşin gibi serttir. Çiçekleri pembedir ve kiraz çiçekleri gibi demet hâlinde
      bulunurlar. Bu çiçeklerin kurutulmuş tomurcukları “karanfil”
      adını alır. Kurutulmuş tomurcuklar, 10 mm boyunda, çiviye benzer şekilde, ovaryumu
      hafif dört köşeli, dört taç ve çanak yaprağından meydana gelmiş olup,
      kırmızı-kahverenklidir. Çiçek sapları da karanfil adıyla satılmakta ise de ikinci
      kalite ürün sayılmaktadır. Karanfile koku ve lezzetini veren “eugenol” adındaki
      bir uçucu yağdır. Kurutulmuş tomurcuklar ezilip subuharı distilasyonuna tâbi
      tutulursa % 14-20 kadar karanfil esansı denilen uçucu yağ elde edilir. Bu uçucu yağda
      % 80-90 kadar eugenol ve %3 kadar da asetil eugenol bulunur. Eugenol, hoş kokulu,
      kuvvetli antiseptik ve analjezik bir maddedir. Karanfil çok eski çağlardan beri baharat
      olarak kullanılmaktadır. Eskiden saraylarda konuşacak kimseler, nefesleri güzel koksun
      diye karanfil kullanırlardı. Tıpta, diş hekimliğinde, diş tedâvisinde ağrı kesici
      ve antiseptik olarak kullanılır. Gaz söktürücü bir etkisi de vardır. Diş
      macunlarının terkibine girer. Pasta ve şekercilikte, parfümeride ve sabun sanâyiinde
      kullanılır. Ayrıca eugenol vanilin eldesinde kullanılan başlıca maddelerden biridir.
      Bugün karanfilin en çok yetiştirildiği ve ihraç edildiği ülkelerin başında
      Zengibar ve Madagaskar gelir.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Kekik:
      Mayıs-eylül ayları arasında çiçek açan çok
      yıllık, çok dallı, odunsu ve küçük çalımsı bir bitkidir. Yol kenarlarında kurak
      bölgelerde, bilhassa dağlık yerlerde çok rastlanır. Tabanda odunlaşmış bir
      gövdesi, ince dört köşeli ve kırmızımsı renkli dalları vardır. Yaprakları 1 cm
      kadar uzunlukta, oval, sapsız veya kısa saplıdır. Yapraklarda, uçucu yağ depo eden
      salgı tüyleri bulunur. Çiçekler küçük, iki veya çok çiçekli pembemsi, mor-beyaz
      veya kırmızı renklerde, dalların uçlarında küresel durumlar teşkil ederler. Çanak
      ve taç yaprakları tüpsü ve lopludur. Anadolu’da oldukça yayılmış olup, birçok
      varyeteleri de vardır. Memleketimizde 37 kekik türü bulunmaktadır. Halk arasında
      kekiğe benzeyen mercan köşk veya merzengüş (origanum) türleri; İstanbul kekiği,
      İzmir kekiği gibi adlarla kekik yerine kullanılmaktadır. Kekiğin sarımsı renkte bir
      uçucu yağı vardır. Bu yağda önemli olan ve kokusunu veren thymol bulunur. Kekik,
      çay hâlinde mide ağrılarına karşı, dolaşım uyarıcısı, baharat olarak ve idrar
      söktürücü olarak kullanılır. Thymol az dozlarda midevî, balgam söktürücü, sinir
      kuvvetlendirici ve boğaz ağrılarına karşı kullanılır. Yüksek dozlarda ise
      antiseptik ve kurt düşürücü olarak verilir.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Kimyon:
      Konya ve Polatlı'da yetiştirilir. Konya'da
      yetiştirilen, sarımtırak bir renge sahiptir. Çekildiği zaman Polatlı cinsi hafif
      esmer olur. Sucuk ve köfte yapımında kullanılır. Aromatik yapısı sebebiyle, kıyma
      ile yapılan yemeklerde tercih edilen bir baharattır.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Kırmızı
      Pul Biber: Güneydoğu illerinde, en çok
      Gaziantep ve ıslahiye'de üretiliyor. Biberin yüzde 60'ı Islahiye'de üretilir. Fakat
      buna Maraş biberi denir. Kırmızı Biber, kurutulup, taş değirmende kalın bir
      şekilde öğütülür. Yıllık 10 bin ton tüketiliyor. 
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Köfte
      Baharı: Bu baharat, değişik
      baharatların belirli ölçülerde karıştırılıp eöğütülmesinden elde edilen bir
      karışım. Ana maddesi kişniş. Karabiber, Tatlı Kırmızı Biber, az miktarda
      Karanfil, Defne yaprağı ve Kekik'ten oluşuyor.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Susam:
      Bir metre boyunda, yağ veren bir yıllık otsu bir
      bitkidir. Başlıca Hindistan, Çin ve Sudan’da yetişir. Bitkinin alt yaprakları
      karşılıklı ve loblu, üst yapraklar tam ve mızrak şeklindedir. Çiçekler beyaz veya
      pembe olup, yaprakların koltuğunda salkım durumunda toplanmışlardır. Meyveleri 2-3
      cm boyunda, uzun, prizmatik ve çok tohumlu bir kapsüldür. Susam, sıcağı çok sever.
      Isı miktarı fazla olan yerlerde tohum verimi ve yağ oranı artar. Orta derecede ağır
      ve humuslu topraklarda iyi yetişir. Tohumlarından % 50 civârında yağ elde edilir.
      Yağı hemen hemen kokusuz ve soluk renklidir. Yemek yağı olarak kullanılır. Tedâvide
      müshil etkilidir. Kabukları soyulmuş susam tohumlarının ezilmesiyle tahin elde
      edilir. Bu da tahin helvası yapımında kullanılır. Ayrıca susam tohumları simit ve
      pastaların üzerine konur.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Sumak:
      Güneydoğu Anadolu'da yetişen, çalı
      gurubundan, bodur bir ağacın yapraklarının kurutulup toz haline getirilmesiyle elde
      edilir. Yaprakları tanen, şekerler ve sarı renkli boya
      maddeleri taşırlar. Kabız edici, kan kesici, antiseptik etkili olup, ayrıca yünlü
      kumaşların boyanmasında kullanılır. Boğaz ve diş etleri hastalıklarında da
      gargara hâlinde kullanılır. Sumağın, sarı
      çiçeklerinin taç yaprakları ve meyvelerinde oldukça keskin ekşi bir lezzet vardır.
      Güneydoğu'ya has "ezme" ve çeşitli yörelerde yapılan mantı ile birlikte
      yenilir.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Tarçın:  Vatanı Güney ve Güneydoğu Asya olan,
      yaprak dökmeyen aromatik kokulu ağaçtan elde edilir. Önemli olan iki tür tarçın en
      çok kullanılmaktadır.
      Çin tarçını (Cinnamamum
      cassia): Güneydoğu Çin’de yetiştirilen bir türdür. 10-12 m
      yüksekliğinde kışın yapraklarını dökmeyen bir ağaçtır. Esas ağacın
      kurutulmuş kabukları kullanılır. Kabukların dış kısmında mantar tabakası bulunur
      ve grimsi renklidir. Kokusu kuvvetli ve özel, tadı tatlımsı ve yakıcıdır. Tanen ve
      uçucu yağ taşır. Baharat olarak kullanılır. Meyveleri de baharatlı lezzetli ve
      tarçın kokuludur Tarçın yerine kullanılır.
      Seylan tarçını(Cinnamomum seylanicum):
      Kışın yapraklarını dökmeyen küçük bir ağaçtır. Hindistan ve Doğu Hint
      Adalarında yetişir. Kabukları kahverenkli, boru şeklinde iç içe geçmiş ve mantar
      tabakası yoktur. Özel kokulu ve tatlımsı baharlı, lezzetlidir. Tanen ve uçucu yağ
      taşır. Kabız, gaz söktürücü ve antiseptik etkisi vardır. Baharat ve koku verici
      olarak kullanılır.
      Tarçın esansı: Seylan
      tarçınının kabuklarından elde edilen bir uçucu yağdır. Kuvvetli tarçın
      kokuludur. Gıdâ ve parfümeri sanâyinde koku verici olarak kullanılır.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Tatlı
      Toz Biber: Hiç acısı
      olmayanı, Geyve'de, Osmangazi civarında üretiliyor. Tatlı Kırmızı Biberi'in
      kurutulup öğütülmesiyle elde ediliyor. Ayrıca, acı olan cinsi ise Karacabiy,
      Kemalpaşa ve İnegöl'de yetiştiriliyor. 
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Vanilya:
      Birçok tropikal ülkelerde yetiştirilen,
      tırmanıcı gövdeli bitkilerdir. Vatanı Meksika, Madagaskar, Java ve Antillerdir.
      Bitkinin yaprakları sapsız, yassı ve etlidir. Meyveleri 15-20 cm uzunlukta, yassı, iki
      uca doğru incelmiş, parlak siyahımsı renkli bir kapsüldür. Kokusu özel ve tadı
      acıdır. Yeşilken toplanıp, sonra suda haşlandıktan sonra kurutulan meyveleri
      kullanılır. Özel kokulu vanilin maddesi ancak fermentatif bir kurutma sonucunda meydana
      gelmektedir. Vanilin meyveden glikosit ile bağlı durumdadır. Ancak böyle bir kurutma
      esnâsındaki mayalanma ile serbest hâle geçmektedir. Mîde ve sinir sistemini uyarıcı
      etkilere sâhiptir. Koku verici olarak gıdâ sanâyiinde kullanılmaktadır.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Yenibahar:  Batı'da "Jameika Biberi" olarak da bilinir.
        Başta Jameika olnak üzere, Maksika ve Malezya'da yetiştirilen Yenibahar,
      "Pimento Officinalis" adlı bitkinin, olgunlaşmamış meyvelerinden elde
      edilir. Özellikle köftelerde kullanılıyor. Yılda 500 ton tüketiliyor. 
      Sayfa Başı  Ana Sayfa
      Zencefil:
      100 cm boyunda kamış görünüşünde çok
      yıllık otsu bir bitkidir. Yapraklar mızrak şeklinde sivri uçlu ve tarçın kokuludur.
      Çiçekler sarı renkli ve çoğu bir arada bulunurlar. Zencefilin vatanı Güney Asya
      olmakla berâber Hindistan, Batı Afrika gibi birçok tropik bölgelerde ekimi yapılır.
      Memleketimizde ancak seralarda yetiştirilir. Nemli iklimi ve sulak yerleri sever.
      Bitkinin kökleri nişasta, reçine ve uçucu yağlar taşır. Kökler yassı ve grimsi
      renklidir. Kuvvetli kokulu ve biraz acımsı lezzetlidir. Baharat olarak kullanılır.
      Zencefil yağının hazmı kolaylaştırıcı tesiri vardır. Ayrıca yatıştırıcı ve
      gaz söktürücü etkiye sâhiptir.
      Sayfa Başı  Ana Sayfa